Seri şekilde durgunlaşan ekonomi ve işsizliğin giderek artacağı öngörüleri genel kabul görüyor.İşsizliğin tek haneli rakamlar olan 9.6 seviyesine inmiş olması da
gerçek rakamları yansıtmıyor.Çünki yaz döneminin dönemselliğinden kaynaklı olarak tek haneye inmiştir.Turizm sektörün de ve mevsimsel işçiliğin bu işsizlik oranını tek haneye indirmiş olması bir başarı değildir.Yaz döneminin sona ermesi ile ekonomik anlamda tedbir alınmadığı taktir de çift haneli rakamlara yükseleceği açıktır.Konut satışlarının bir yıl öncesine göre 22.4 artış göstermesi de başarı değildir.Sonuçta günlük ekonomiyi kurtarma adına taş duvarlara yapılmış bir yatırımdır.Olumsuzlaşmaya başlayan küresel koşullarda diş borçlanma olanakları da daralıyor.Yurtiçin de enfasyon giderek artma eğilimi için de olacağı bir hıza girmiş bulunuyor.Dış dünya da ki kaynak daralması yurtiçin de nakit sıkıntısı şeklin de yansımış görünüyor.

Bütün bu olumsuz tabloyu pozitif bir görünüme çevirmek için ekonomik anlam da devletin AR-GE uzmanlarını görevlendirerek başta tarım,hayvancılık,imalat,sanayi alanında kısa vade de yatırıma dönüşecek sahaların tespit edilerek devlet destekli yatırımlara dönüşmesi sağlanmalıdır.Üretim ekonomisine geçilerek kısa vade de döviz girişi sağlanacak yatırımlara hızla dönüştürülmelidir.

Yurtiçin de likidite bolluğu yaratabilecek para politikaları izlenmelidir.ÖTV ve KDV sıfırlanmalı halk bankalar nezdinde yüksek faizli TL’ye yönelmelidir.Enflasyonun dizginlenmesin de önemli bir anahtar olacaktır.KDV ve ÖTV nin sıfırlanıyor olması,

Küresel anlamda yaşanan olumsuzlaşmaya çözüm Avrasya’da dır.Çin,Rusya ve İran,Hindistan’la yapılan ticarette ülkelerin kendi para birimleri ile yapılmalı
ve bu karşılıklı ticari ilişki neticesin de TL endeksli Ruble fonu,TL endeksli Yuen fonu oluşturmalı böylece TL de değer artışı ve iç piyasalara nakit girdisi sağlanarak bollaşan Tl ile enflasyonun yükselişi önlenebilir.

Yurt dışından borçlanılarak Türkiye ekonomisinin büyümesi süreklilik arz etmez.Bu nedenle Yurtiçi kayanaklaraımıza yönelerek üretim ekonomisine geçilmelidir.Ancak gerçek büyüme süreklilik bu anlam da kazanılır.

EBRU TÜFEKÇİ