ABD Başkanı Biden, seçilmesine çok az bir zaman kala Türkiye’yi askeri darbe ile başarılı olmadıklarını basın toplantısında itiraf etmiştir.Fakat yılmadıklarını bu seferde muhalefeti 2023 Türkiye’de seçim yoluyla iktidara getireceklerini belirtmiştir.Biden ABD Başkanı seçildikten sonrada bu tehditler devam etmektedir.Mesela Seçimlerden sonra Türkiye kan gölüne dönecek kehanetinde bulunan ABD basını şimdide F-16 savaş uçaklarını vermemek için bin dereden su getirmektedir.Türkiye’yi bekemeye almıştır.Belli ki biz de bir kaos olmasını beklemektedir.Yunanistan’na üsleri kurması,Suriye de PKK/PYD ‘ye silah ve mühimmat yardımında bulunması,Güney Kıbrıs’da üs kurması daha bu bilineni gelelim bilinmeyen tezgahlanan oyuna,yani CHP rüyasına

Arkasına Biden tayfasının ve Avrupa’nın rüzgarını arkasına alan altılı masanın şefi olan Kılıçdaroğlu,bu olumsuzluklar karşısında soluğu ABD’de aldı.Ve CHP Genel Başkanı ortadan sekiz saat gazetecileride atlatarak kayboldu.Hiç bir kimsenin bu konuda bir bilgisi yok.Gerçekten bir sır peredesi olarak kaldı.Ancak akıllara ABD’de ki Kürt lobisi ile temasa geçebildiği ve bazı ABD’li hükümet yetkileleri ile görüştüğü tahmin ötesidir. Kılıçdaroğlu’nun ABD’nin direktifliğiyle sömürge valisi olarak atadığı Rıfkın’la temasa geçebildiği tahmin edilmelidir.Bu arada Kılıçdaroğlu’nun F-16’larında Yapılacak seçimlerde muhalefetin kazanması durumunda Türkiye’ye verilmesi tavsiyesinde bulunduğu tahmin edilmelidir.Yine ABD’de yaşayan Türk’ler üzerinde Kürt lobisinin etken olması şartını altılı masanı şefi ve ABD’li yetkililere sunumda bulunduğu tahmin edilebilir.

Şu hususu da arz etmeliyim ki,geçenlerde Altılı masanın şefi,TBMM’de yaptığı grup toplantısında TSK’yı aşağlayarak hakaret etmiştir.Ülkede birlik ve beraberliğe en ihtiyaç duymamız gereken bu zamanlarada ABD’nin Türkiye’nin 2023 seçimlerinde kan gölüne dönecek kehanetine doğru yaklaşılmıştır.Türkiye’nin ve dünyanın en güçlü ordusuna hakaret etmek en büyük alçaklıktır.Tam da bu arada Nato’ya girmek isteyen İsveç’te terörist PKK sempatizanlarının Türkiye’ye iade edilmeyerek protestolarına izin verilmesi ve ardından İsveç’te yaşayan Danimarka’lı konsolos yetkilisi tarafından Kur’an-ı Kerimin yakılması manidardır.Olaylarının ardarda yaşanıyor olması altılı masanın şefinin( F-16 ları almak uğruna) ve ABD’nin ve İsveç’in eş zamanlı düğmeye basmaları aşikardır.

ABD bir şart öne sürmüştür,Ya Altılı masanın Şefi seçimleri kazan! ben sana F-16’ları o zaman veririm. Sen de İsveç’i Nato’ya üye olmaya razı edersin seçimleri kazanırsan.Tabi 42 teröristime dokunma emi demiş olabilirmi altılı masanın şefi ve İsveç

Hadi bakalım sandık başına 14 Mayıs’ta kim ola ki Cumhurbaşkanı,Kemal’mi?Mehmet’mi?İstihareye mi yatsak.Yoksa Vatan Partisinin adayı doğru tercihtir mi desek amanın ne desek?

EBRU TÜFEKÇİ