İyi insan yetiştirmek bir erdemdir.Nasıl iyi insan olunur?Bu konu da en büyük görev anne babalara düşmektedir.Daha sonra okul tamamlayıcı bir unsurdur.Çocuk-
ları yetiştirirken nelerin doğru nelerin yanlış olduğu çevre ile kurduğu ilişkiler belirler.Çocuklar deneme yanılma sureti ile çevresinde neler olduğunu anlamaya çalışır.Kişiliğinin belirlenmesinde çevre ile ilişkileri önem kazanmaya başlar.En büyük rol de anne ve babaya düşer.Ne kadar fazla ilişki kurarsa o kadar fazla kişiliği büyür ve gelişir.İyiyi ve güzeli,kötülüğü ,çirkinliği öğrenir.İyi insan olmanın önemi çok küçük yaşta öğretilme yoluyla sağlanır.
Çocuklar ana sınıfından itibaren de kendi yaşıtları ve çevresinde ki öğretmenleriyle tanışarak da çevresinde olanları anlamaya çalışır.Yani çocuklar
birer akıllı bilgisayarlar gibi her şeyi zihinlerine kaydederler.ana sınıfların da çocuklar üzerinde baskı kurulmamalıdır.Baskıyı belki küçük yaşlara da algılamaya bilirler ancak büyüdüklerinde bir baskının hala devam ettiğini farkındalığına varırsa yahut kendisini sorguladığında bir hiç olduğunun farkına
varırsa buna isyan edecektir.Ve bunun geri dönüşümü baskı kuran sisteme karşı olacaktır.
Bireyin özgürlüğü elinden ana sınıfından itibaren alınırsa iyi insan olabilir mi?Önce bu soruyu kendimize soralım.İyi insandan çok beynine iyi güzel doğru yerleştirilmeden,öğretilmeden baskılar altında yetişen nesillerin geleceklerinden ne beklenir.Gelecekte üzerinde baskı kuran sisteme isyan edecektir.Ve isyan sisteme karşı olacaktır.Orta doğu bunun en yakın örneğidir.Halklar isyan etmiştir.Türkiye’de böyle halkın üzerin de baskı yıldırma sindirme,çocuklara ana sınıfından itibaren okullar da mescit zorunluluğu gibi baskılarla içten içe isyana yönelen nesiller yetiştirmeye
sistem zorlamaktadır.Aman ayağınızı sıkı basın .Baskılar bizi yıldırmaz.
Atatürk’ün çizdiği yolda iyi insan yetiştirmek için çocuklarımızı çok sevelim.
EBRU TÜFEKÇİ